top of page

Yin yoga pozlarında neden zorlanırız?

Güncelleme tarihi: 29 Kas 2021

Pratik içerisinde bazılarımız rahatlıkla pozlara girip çıkabilirken, bir başkası daha az rahat hissedebilir. Eğitmen ya da meraklı bir öğrencinin anatomik açıdan gözlemlediği bu durumla zihinlerde bir takım sorular oluşabilir. Şimdi gelin birlikte nedenlerini araştıralım.


Mesela;

Neden bazı bedenler rahatlıkla pozlara girip çıkarken, bazıları daha az rahat hisseder?

Bedenlerimiz neden her zaman istediğimiz şekillerde hareket edemez?

Pozlarda beden sınırında olduğumuzu nasıl anlarız?


Bu soruların hepsi çok önemlidir. Cevaplara ulaşmak için önce yin yoganın doğasını hatırlayalım.


(Artist: Gaëtan de Seguin)

Yin yoga, pozların içinde uzun süreler hareketsiz kaldığımız bir pratik ve bu süreler içerisinde kasları (yang dokuları) mümkün olduğunca pasif bırakmak isteriz. Çünkü esnetmek istediğimiz yin dokulara (bağ doku, eklem, tendon) ancak bu yolla ulaşabiliriz. Yin dokuların her biri farklı elastik özelliklere sahiptir ve yoga duruşlarıyla aldıkları stres farklı cevaplar verirler.


Yin yoga pratiğinde kaldığımız süreler içerisinde, hem zihinsel sınırlarımızı (içsel yaklaşımı) hem de fiziksel sınırlarımızı fark etme şansı elde ederiz. Bu yazıda daha çok fiziksel sınırlar içerisinde oluşan durumlara ışık tutmaya çalışacağım.






Tabii ki, nihai hedefin bir pozu yapmak veya yapmamakla ilgili olmadığının altını bir kez daha çizerek, bedenimizi korumak ve içinde bulunduğu durumu daha iyi anlamasına yardımcı olmak niyetindeyim.


Peki neden?

Pozlarda kasları mümkün olduğunca pasif bırakarak, yin dokularla çalışma niyetiyle belirli süreler içerisinde kalmayı deneyimlediğimizden bahsetmiştim. Bu deneyim bazılarımız için çok rahat olabilir ve kolay bir şekilde poza yerleşerek hareketsiz kalabilirler. Bir başkası ise aynı poza girme aşamasında ve içinde hareketsiz kalmak sürecinde oldukça zorlanıyor olabilir. Bu durumu bazen aynı pozun bedenin sağ ve sol tarafında hissettiğimiz farklılığı olarak da gözlemleyebiliriz.

Artist: Astrid Babayan

Peki bu süreçte neden zorlanıyor olabiliriz? Bu sorunun yukarıda bahsettiğim fiziksel sınırlarla bağlantılı cevabını yin yoganın kurucularından Paul Grilley iki ana başlıkta anlatır: dokusal ve anatomik nedenler.


1- Dokusal nedenler (tension): Uzun bir süre hiç hareket etmediyseniz ve hatta genel olarak hareketsiz bir yaşamınız var ise hareket aralığınız daralabilir. Böyle durumlarda dokulara ihtiyacı olan esnekliği yeniden kazandırmak için gerekli zamanı vermek önemlidir.

Ayrıca kişiden kişiye değişiklik göstermekle beraber bedensel değişiklikler içinde olduğumuz menstrüasyon döneminde de bedenen daha kısıtlı hissedebiliriz.

Özellikle ilk derslerde hızlı bir değişim beklentisi içinde olan öğrenciler bu farkındalıkla sabır ve istikrar içinde çalışmaya devam edebilirler.


2- Anatomik nedenler (compression): Dokusal nedenler dışında pozların içerisinde ''bedenin kendi doğasına'' uygun olmayan, anatomik olarak değiştirilemez durumlar yaşanıyor olabilir. Örneğin, bir öne katlanma pozu içerisinde sizi daha fazla ileri gitmekten alıkoyan bir yerde olduğunuzu hissediyorsanız-yani artık kemik kemiğe dayanıyorsa- bilin ki orası sizin sınırınızdır. Daha fazla ileri gitmek bedeni incitebilir. Böyle bir durumda bedenin hayır cevabına saygı duymakta yarar vardır.


Biz eğitmenler olarak yin yoga deneyiminde pozları öğrencinin bedenine uygun bir hale getirmesine yardımcı yolları paylaşırız. Beraberinde öğrencinin de kendi bedenini tanımaya ve anlamaya açık olması, yukarıdaki temel anatomi farkındalığına varması süreci çok daha sağlıklı ilerletir. Çünkü dokusal veya anatomik nedenlerin farklarını bilmek, pozlar içerisinde hissettiğiniz zorlanmanın ne zaman hangisinden kaynaklandığını anlayabilmemize yardımcı olur.


Özetle, yin yoga pozlarında zorlanıyorsanız, bu normaldir. Nedenlerini bilmek kendinize olan yaklaşımınıza farkındalık getirir ve bu yeni bakış açısı pratiğinizi tamamen değiştirebilir!


Godfrey Devereux aşağıda dediği gibi; sürece bir ''öz araştırma'' olarak yaklaşmak önemlidir.


Artist: Astrid Babayan

‘’Bütün yoga duruşlarının verimliliği, eklemlerin

ve omurganın hassasiyetlerinin korunup kollanmasına dayanır. Bu demektir ki yoga duruşlarına fiziksel bir egzersiz olarak değil, bir öz araştırma olarak yaklaşmak gerekir. Önemli olan ne kadar ileri gidebildiğiniz ya da sınırılarınızı zorlayabildiğiniz değil, ne kadar hissedebildiğinizdir.''


-Godfrey Devereux




Kaynakça
Godfrey Devereux, Yoganın Temel Unsurları, Haz 2021
Paul Grilley, Yin Yoga
https://yinyoga.com/what-stops-me/

Bu yazılar da ilginizi çekebilir:








 
 
 

Comments


Post: Blog2_Post
  • Youtube
  • Instagram
  • Spotify

Sevda Karayalçın Yoga © 2021 | All Rights Reserved

bottom of page