Yin Yoga Eğitmeni Olmak İsteyenlere Öneriler

Daha önceki yazılarımda yin yoganın tarihçesinden, yin yoga ile ilgili varsayımlardan ve yin yoganın fiziksel, zihinsel ve ruhsal faydalarından bahsetmiştim. Artık yin yoganın herkesin yapabileceği ve bedenin bağ dokularına odaklanan sessiz bir pratik olduğunu biliyorsunuz.

Bu yazımda ise, yin yoga eğitmenlik eğitimi almayı düşünenlere faydalı olabileceğine inandığım pratik önerilerimi paylaşacağım.

Yin yoganın kısa! tarihi - 1

Yin yoganın kısa(!) tarihi – 2

Yin Yoga ile ilgili Varsayımlar

Yin yoga pozlarında neden zorlanırız?

Paylaşacağım öneri ve yöntemler size ''hap bilgiler'' içermiyor. Doğrudan adres de vermiyor. Sadece gitmek istediğiniz yolda size ışık tutacağına inandığım kişisel yöntemlerimi paylaşıyorum. Bu nedenle baştan her yerde görmeye alıştığınız ezber bilgileri beklememenizi öneririm.

Hazırsanız başlıyorum! ♡

‘’Ben yin yoga ile ilgili merak ettiğim bir konuda direkt size yazıyorum. Aklıma ilk gelen siz oluyorsunuz. Yine bir merakım var. Yin yoga eğitmenliği için süreç nedir acaba? Öncesinde pratik süresi ne olmalı? Nasıl bir aşama izlemek gerekiyor?’’

Yin yoga öğretmek bana göre oldukça tatmin edici bir deneyim. Çünkü farklı yaş grupları ve tecrübe/deneyimleri arasında değişen oldukça geniş bir spektrumdan insanlarla çalışma ve bağ kurma şansınız olur. Aynı zamanda öğrencilerinize sadece fiziksel bir aktivite yaptırmaktan öte, özellikle günümüzde en çok ihtiyaç duyulan zihnen ve ruhen yavaşlamalarına yardımcı olan, dinlendiren ve sakinleştiren bir alan açarsınız.

Yin yoga dersleri yavaş tempolu ve çoğu zaman durağandır. Bu nedenle bir öğretmen/rehber olarak öğrencilerinizi tüm dikkatinizle gözlemleme şansına sahip olursunuz.

Diğer yoga ekollerinden farklı olarak, pozların içerisinde uzun süreler kalmayı deneyimlediğimiz yin yoga derslerinde, öğretme aşaması tüm bu saydıklarımdan ötürü biraz daha farklı bir yaklaşım gerektirir.

Fakat eğitmenlik öncesinde iyi bir öğrenci olmanın önemini hatırlatmak isterim. Mümkün olduğunca düzenli ve farklı yöntemlerle sürdürdüğünüz bir pratiğiniz olmalı ve beden sınırlarınızın farkında olmalısınız. Size hangi pozların daha iyi geldiğini ve hangilerinin daha az iyi hissettirdiğini fark etmeniz ve süreç içerisinde kendinizi doğru desteklerle nasıl dönüştürdüğünüzün farkında olmanız gerekir. Tüm bu gözlemler doğru anatomi eğitimi ile çok daha sağlam bir temel üzerine oturacaktır.

Bu aşamada olabildiğince farklı eğitmenle çalışmanız ve bol bol gözlem yapmanız iyi olur. Hocalarınızdan size yakın gelen yaklaşımları fark ederek notlar almanız (aynı şekilde hoşunuza gitmeyen yaklaşımları da neden öyle hissettirdiğine dair farkındalıkla yine notlar almanız dönüştürücü olur) kendi yolunuzu inşaa ederken nasıl bir method ile ilerleyeceğinizi belirleyebilmek için bildiğim en etkili yollardan biridir.

‘’Eğitmenlik öncesinde pratik süresi ne olmalı?’’

Yazımın başındaki soruya dönersem eğer eğitim öncesinde pratik süresi ne kadar olmalı gibi bir soruya verilebilecek net bir zamanlama, yukarıda saydığım nedenlerden ötürü malesef yoktur. Tüm bu çalışmalar için gereken zaman, size özel bir zamandır. Ancak hatırı sayılır bir zaman gerektirdiğini anlamışsınızdır.

Acele etmemenizi öneririm. Zaten yin yaklaşımın özü de bunu anlatır. Aktarmaya gönüllü olduğunuz sistemin kendisi sabır ve yavaşlık hali içerisinde olmakla ilgilidir. Bu nedenle eğer daha bu aşamada zorlanıyorsanız, belki durup düşünmenizde fayda vardır. Gerçekten istediğiniz bu mu ve zamanlaması doğru mu?

‘’Nasıl bir aşama izlemeli?’’

Neden yin yoga eğitmenliği yapmak istediğinize dair bir niyet belirlemeniz bence oldukça önemlidir. Çünkü niyetiniz aynı zamanda yol haritanız olacaktır.

Niyetiniz zaman içerisinde değişebilir ama öncelikle öğretmen olarak neyi amaçladığınızı düşünmeniz oldukça faydalıdır. Hatta bir zaman sonra geriye bakıp yola nasıl çıktığınızı hatırlamanın da güzel bir yoludur. Hatırlamak sizi her daim yolda tutar.

‘’Niyet sizi yolda tutar’’

Niyetinizi belirlerken yin yoganın size iyi gelen yönlerini ve yin yogaya neden yakın hissettiğinize dair faydaları listelemeniz oldukça yardımcı olacaktır.

Kendi bakış açımdan birkaç örnek vererek devam ediyorum:

Yin yoga nazik ve sakin bir pratiktir.

Bir yin yoga dersi hem öğrenciler hem de eğitmen için nazik ve sakinleştirici bir deneyim sunar. Dersi verdikten sonra eğitmen olarak siz de kendinizi oldukça sakin ve rahatlamış hissedersiniz.

Maneviyat odaklıdır.

Yin yoga dersleri fiziksel olduğu kadar ruhsal yönelimlidir. Dolayısıyla, maneviyat önceliğiniz ise, bu dersler sizin için oldukçe besleyici olabilir.

Doğası gereği felsefi

Yin yoga derslerinde felsefe ve yoganın nihai amacı hakkında konuşma şansınız olur. Bu da öncesinde okuma ve araştırmalar yapmanızı gerektirir. Eğer ilginiz var ise, oldukça zengin bir içerik araştırması ve sunma deneyimi yaşarsınız.

Meditatiftir.

Yin dersleri yavaş tempolu ve sessizdir. Doğası gereği belirli süreler kalınan çoğu poz içerisinde meditatif bir alan açılır. Bu zaman dilimleri hem eğitmen hem de öğrenci için içsel bağlantı ve düşünme anlarında olabilme şansı verir.

Rekabetçi olmayan stil

Yin içe dönüş odaklı bir yoga pratiğidir. (Bu benim için oldukça önemli bir sebepti.) Bu nedenle atmosfer hep rahat ve stressizdir. Yin pozları terapötik olarak besleyicidir. Kimin en derine gidebileceğine dair bir yarışma ortamı görülmez.

Ayrıca,

Hiçbir öğrencinin deneyimi aynı değildir. Bir öğrencinin poz içerisindeyken ihtiyaç duyabileceği şey başka bir öğrencide kendini tamamen farklı hissettirebilir. Bu gibi farklılıkları dışarıdan gözlemleyen biri olma hali herkes için size alternatif öneri ve çözüm sunma becerileri kazandırır.

Yin yoganın iyi gelen yönlerini saymakla bitiremem. Ancak buraya kadar yazdıklarımdan bile nasıl bir yol izleyeceğinizi anlamışsınızdır.

Tüm bu faydalarından kendi adıma oluşturduğum niyetimi de paylaşmak istiyorum.

‘’Yin yoga eğitmeni olarak niyetim, herkese yaş, beden ve fiziksel durum farklılıkları içerisinde engel teşkil etmeden her şeyden önce kendi bedenleri ile bağ kurarak kendilerine iyi gelen bir şeyler yapabilme farkındalığı kazandırmaktı. Bunun için daha zayıf ya da esnek olmayı ya da o en doğru zamanı beklemek yerine, sadece şu anda biraz sessizlik ve durma anı yaratarak yapılabilecek ve boşluğun içindeki muazzam doluluğu ve zenginliği yaşatabilecek değerli anları çoğaltmaktı. Bu yolu seçtiğim için mutluyum.’’

Doğru Eğitimi Bulmak

Niyetinizi belirledikten sonra sıra sizin için doğru eğitimi bulmakta. Bu zamana kadar derslerine girdiğiniz hocalar arasında muhakkak bir favoriniz olmuştur. Uzun soluklu bir eğitim içerisinde olacağınız için size sesiyle, yaklaşımı ve duruşuyla iyi gelen ve kendiliğinden çekildiğiniz bir eğitmen ile çalışmanızı tavsiye ederim.

Eğitim süresince farklı kaynaklardan okumalar yapmanızı ve bol bol video izlemenizi de.

Bildiklerinizi aktarmak için aceleci olmayın ama denemekten de kaçınmayın. Önce yakınlarınızla başlayın ve zamanla alanınızın nasıl genişlediğini fark edeceksiniz.

Niyetinizin gücünü hissedin ve yolculuğunuzun tadını çıkarın!

Burada son olarak iç sesimi dinleyerek buluştuğum canım hocam Devrim Akkaya’yı da anmak istiyorum. Benim gibi birçok öğrenciye yin yogayı sevdirmiş ve eğitimi oldukça kapsamlı bir şekilde ele alarak disiplinli ve sınırlara saygı duyan eğitmen duruşu ile bizlere örnek olmuştur. Üzerimde etkisi büyüktür. iyi ki vardır :) ♡

Umarım bu yazı yin yoga eğitmenlik eğitimine başlamayı düşünenler için faydalı olmuştur.

Soru ve yorumlarınızı paylaşmaktan çekinmeyin. Okumaktan çok keyif alıyorum.

Sevgilerimle,

Sevda