Yin Yoga ile ilgili Varsayımlar
- Sevda Karayalçın

- 19 Mar 2021
- 3 dakikada okunur
Güncelleme tarihi: 1 Ağu 2021
Yin Yoga ile ilgili bazı varsayımlarımız var.
Çok yavaş oluşu, neredeyse dışarıdan hiçbir şey yapılmıyor gibi görünen hali ve sadece çok sessiz ve huzurlu bir yerlerde veya durumlarda yapılabileceği gibi.
Geçenlerde instagramda bu soruyu sordum. Aldığım cevaplar bazı noktalarda bana yin yoganın tam olarak anlaşılmadığını düşündürdü. Hem onlara ışık tutmak hem de aslında ne kadar benzer şeyler hissettiğimizi hatırlatmak için hepsini burada bir araya getirdim. Cevapları biraz daha açtım.
Belki böyle bir derleme merak eden, ilgi duyan herkesin sorularına cevap olur.

İşte gelen varsayımlar ve yorumlarım:

Kendi doğası gereği çağrıştırdıkları bunlar ama bir an düşündüm. Eğer hepimiz öyle bir yerde yaşıyor olsaydık, uzun vadede yin yogaya ihtiyaç kalmazdı bence. :)
Şakası bir yana tabiki her yerde yapılabilir.
İdeal bir ortam, bir süre rahatsız edilmeyeceğin herhangi bir ortamdır.
Bu da basitçe odaklanmanı dağıtmaması için gereklidir.
Belki burada ne bekleyerek yaptığının da önemi var.
Eğer daha çok zihinsel fayda arıyorsak, bazen içinde bulunduğumuz yoğunluk ve sıkışıklık halinde ya da illa negatif bir durum olması gerekmiyor, sadece her şeyin hızlı olduğu bir çevre içerisindeysek, sessizliğe ve sakinliğe daha çok ihtiyacımız oluyor haliyle.
Çevremizdeki şartları değiştiremiyorsak da onun içinde kendimize bir alan açmamız gerektiğini fark ediyoruz böylelikle. Gidemiyorsak o hissi getiriyoruz gibi.

Yin yoga ya da herhangi bir yoga ekolü kimin ne kadar esnediği ile ilgilenmiyor aslında. Bunu böyle gibi yaşamayanlar da var evet ama çok büyük bir ayrımcılık yaratıyor diye düşünüyorum, üzücü.
Yin yoga özelinde konuşmaya devam edersek, tabiki herkes yapabilir. Ben ayrıca yang derslerimi de aynı temel üzerine kuruyorum. Umarım bu çevremizde daha çok gördüğümüz bir yaklaşım olur.
''O kadar esneyememek'' derken kast ettiğini tahmin ederek açıkça söylüyorum;
derslerde o kadar esnemeye çalışmıyoruz.
Amaç salt esneklik mücadelesi üzerine kurulu değil.
Her neresindeysen pozun, içinde kalabilmekle ilgili.
Bunun için kendini desteklemekle ilgili bazen.
Matın üzerindeki tavrın, gündelik hayattakinden çok da farklı olmadığını görmekle ilgili.
İyi haber ise birinde fark edilenin diğerini de etkilediği gerçeği!
Yin yoga içerisinde yoğunluk bir yere kadar önemli, bir şeyler hissetmemiz gerekiyor ancak zaman çok daha önemli.
Pozların doğru yapılması için tüm bu bilgiler ışığında seni yönlendirmek de hocanın görevi.
O yüzden sadece o anda hazır olmak dışında başka hiçbir şeye ihtiyacın yok.

Tercih meselesidir. Bazen sabahları daha yavaş açılmayı, esnemeyi tercih ederiz.
Günden güne de değişebilir bu. Günün ilk hareketlerini yumuşak akışlarla yapmak bana da genelde daha iyi gelir ama tabiki günün her saati yapılabilir.

Beni çok düşündüren ve uzun süre ne yazacağımı bilemediğim bir yorumdu bu.
Bu deneyimin sadece bedensel bir deneyim olmadığını yeniden hatırlattı bana.
Bu yüzden daha da değerli olduğunu fark ediyorum her defasında.
Şifası biraz derinleştikçe sanırım kabullenme geliştirebilmemiz ile ilgili ama kişiden kişiye, deneyimden deneyime ve en önemlisi beklentiden beklentiye değişir diye düşünüyorum. Yin yoga deneyiminde ne arıyorsak ya da ne bekliyorsak onunla karşılaşıyoruz aslında.

Öyle. Tabiki her seviye yapabilir. Burada estetik bir kaygı yok, olmamalı.
Yin yoganın kurucularından Bernie Clark'ın sevdiğim bir sözü var. Sık sık derslerimde de hatırlatırım. ''Bedeni bir poza girmek için kullanmıyoruz. Pozu bedenin derinliklerine girebilmek için kullanıyoruz.''
Bedeni bir rehber, bir yol gösteren olarak düşünmüş müydük?
Bu söz benim ilk duyduğum andan itibaren bedenime yaklaşımımı değiştirdi.
Her bedenin yolculuğu bambaşka.
Bunun için pozun alternatifleri ve pozun içerisinde alabileceğimiz destekler tam da bu aşamada bize yardımcı oluyor.
Nasıl hissediyorum?
Benim nerede, neye ihtiyacım var?
Nerede daha rahatım? Nerede daha şıkışık hissediyorum?
Yin yoga pratiğinde bu gibi soruları sorabilmemiz için kendimize bir alan yaratmış oluyoruz. Cevaplarla da bir süre kalıyoruz.
Böyle bir deneyim içerisinde derinleşme olmaması zaten mümkün değil.

İçimizdeki şairi de ortaya çıkarır gibi bir varsayımda da bulunabiliriz mesela! :)
Varsayımlar ve cevaplarım umarım senin de içindeki sorulara ışık tutmuştur.
Merak ettikleriniz için bana her zaman yazabilirsiniz.
Kendi deneyimlerinden paylaşmaya devam edeceğim.
Sevgiler,
Sevda Karayalçın




Yorumlar