Abtira Sordu, Ben Cevapladım
- Sevda Karayalçın
- 13 Haz 2022
- 4 dakikada okunur
Abtira Garden markasını hala duymayan var mı bilmiyorum ama bence kalmasın. 🌿
Doğal ve temiz içerikli cilt bakım ürünleri ile yaratıcı ve ruhu besleyen sunumları, hem bedenimize hem de içinde yaşadığımız gezegene duyarlı ve samimi yaklaşımları herkesi kısa sürede kendine hayran bırakan lokal bir marka.
Bu ay ürünlerini severek kullanan biri olarak beni de sayfalarında bol bol görebilirsiniz.
Süreç boyunca kendimi yeniden hatırlamama vesile olan sorularını cevaplarken de çok keyif aldım. Tamamını burada paylaşıyorum. Umarım sizlere de ilham olur.
Keyifli okumalar!
Sorular için Anna'ya, tüm fotoğraflar için İmge'ye teşekkürler! ♡

Fotoğraf: İmge Yüksel
''Öz-bakım pratikleri ve yin yaklaşım arasında sıkı bir bağ var. Her ikisinde de önceliğin, içeride olanı duymak ve duyumsamak için ihtiyacın olan boşluğu kendine yaratmak.''
1- Sevda Karayalçın kimdir?
Meraklı, öğrenme ve çalışma şevki ile dolu, yaratıcı okur ve yazar bir yoga eğitmeniyim.
Bir süredir yin yoganın şefkatli ve yumuşak alanında dersler veriyorum. Aynı yaklaşımı bütüncül bir bakış açısıyla yaşama niyetiyle, doğada kamplar düzenliyorum.
Yin yoga ile beraber ses şifa terapileri, rahim bilgeliği, reiki ve skinner releasing dans tekniğine ilgi duyuyorum. Müzik olmazsa olmazım. Son zamanlarda büyük bir aşkla bendir çalıyorum ve kedileri çok seviyorum.
2- Yoga ile olan yolculuğunuz nasıl başladı?
Yoga, hayatıma reklam sektöründe çalıştığım yıllarda girdi. Kendiliğinden olmadı elbette, bir arayış içerisindeydim. Hayatta gerçek yolumu bulamadığımı hissediyordum. Dışarıdan bakınca bir sorun yoktu belki ama içeride kopuk ve boşlukta olduğumu fark ettiğim bir dönemdeydim.
Beni tam olarak neyin beklediğini zihnimdeki kelimeler ile tanımlayamadığım ama yoga ile tanıştığımda kalbimin çok net bildiği bir yere doğru emin adımlarla attım adımlarımı. Önce öğrencilik ve çok kısa bir süre içerisinde ''ben burada bir şeyler hissediyorum ve derinleşmek istiyorum’’ diyen kararlı bir ben çıktı ortaya. Yola çıkış nedenimi, en azından kendimi nerelerde görebileceğimi buldum diyebilirim. Bana bu anlamda çok değerli bir zemin sundu yoga. Ben de yolu takip ederek ilerlemeye devam ettim.
Fotoğraf: İmge Yüksel
Eğitmenlik sürecimde bulduğum her fırsatta kendimi geliştirmeye ve farklı ekoller ile buluşmaya gayret ettim. En çok yin yogaya yakın hissettim. Yin yaklaşımın rehberliğinde bedenimle kurduğum çabasız ve yumuşak temasın, ruhumda yarattığı hafifliği hiç unutamadım. Çünkü o deneyim iç dünyamda bambaşka pencereler araladı. Olduğum yerde derinleştikçe; kabul, teslimiyet ve kendiliğinden dönüşüme izin verme hali beni tam anlamıyla büyüledi.
3- Bu günlerde yapmayı en sevdiğiniz pratik nedir?
Aktif meditasyon. Yaz mevsiminin gelmesi ile beraber içim kıpır kıpır ve zihnim oldukça hareketli. Hintli mistik Osho’nun aktif meditasyon tekniği zihnimi ve bedenimi bu anlamda çok daha rahat bir şekilde içinde bulunduğum ana getirmeme yardımcı oluyor. Ardından pasif meditasyon aşamasına daha köklenmiş bir yerden devam edebiliyorum.
Bir de ses şifa terapisi olarak bendir çalmak. Bendir, geçen yıl içimdeki sesi dinleyerek tanıştığım ve bir süredir özel ders alarak derinleşmeye başladığım vurmalı bir ritim çalgısı. Bana her defasında nefesimle olan bağımı ve atalarımı hatırlatıyor. Bir de ufak ufak benim için yeni bir deneyim olan sesimi özgürce çıkarabilmeme vesile olduğu için oldukça önem verdiğim bir pratik diyebilirim.
4- İnzivalar mı yoksa birebir çalışmalar mı? Yeni başlayanlar için wellness topluluğuna katılmanın en iyi yolunun ne olduğunu düşünüyorsunuz?
Her ikisi de.
Bu sorunun cevabı biraz kişinin yapısına, içinde bulunulan zamana ve tabii ki ihtiyaca bağlı olarak değişebilir, ama inzivalar bir başkadır. ♡
İnzivalar her şeyden önce bize rutinin dışında bir zaman dilimi sunar. Doğada olmak başlı başına bir şifadır ve bunu ortak bir payda etrafında buluşarak bir arada deneyimlemek, etkisini kat kat artırır. Çünkü her şeyden önce, hem kendimizle hem de birbirimizle temas kurarız. Temas kurmak hissetmeyi gerektirir. Bunun için sık sık ne hissettiğimizi duyumsamaya zaman ayırırız. Hızlı şehir yaşamında bunu deneyimleme şansımız maalesef çok az.
Fotoğraf: İmge Yüksel
Ayrıca, bazen hiçbir şey yapmadan durma anlarına da ihtiyaç duyarız. İnzivalar bize bu boşluğu da sunar. En azından yaptığım inzivalarda benim niyetim budur. Bu nedenle başlangıç için doğru rehberle ve zamanda çok değerli ve dönüştürücü bir deneyim olduğunu düşünüyorum.
Birebir çalışmalar da bu sürecin bir hazırlık aşamasıdır aslında. Bazen kendimizi hemen böyle bir deneyim içine sokmak istemeyebiliriz. Bu anlamda ruhen, bedenen ve zihnen hazır olmak için yine deneyimli bir rehber çok etkili olabilir.
Ayrıca öznel bedensel hassasiyetleri göz önünde bulundurursak, birebir çalışmalarda kendi sürecimizde çok daha etkili bir gelişme gözlemleyebiliriz.
5- Hayalleriniz neler?
Tüm çalışmalarımı bir araya getirdiğim ve benimle beraber büyüyen bir oluşumum var: Yin Şifa. Onu bir bebek gibi ele alıyorum ve geleceğine güzel tohumlar ekiyorum. :) Yakın zamanda oradan güzel haberler vereceğim.
Kamplarımı Türkiye’nin çeşitli yerlerinde yapmayı ve birçok farklı kesimden insana ulaşmayı hayal ediyorum. Yoganın sadece belirli bir kesime ait ‘‘iyi hissetme’’ pratiği olmadığını ve bu pratiğe herkesin ulaşabileceğinin altını çizmek istiyorum. Bu anlamda bizi daha çok içeride olan bitene yoğunlaştıran yin yaklaşımı yaygınlaştırmak niyetindeyim.
İlgiyle ve merakla, yolculuğum devam etmekte…
Abtira Hakkında

Fotoğraf: İmge Yüksel
Abtira Garden'ın hikayesi kurucusu ve koordinatörü Anna Batyra Uçer ile başladı. Anna Polonya'da doğdu ve hayatının çoğunda Avrupa’nın çeşitli yerlerinde çalışarak geçirdi. 2011 yılında Fransa’dan Türkiye’ye geldi. 2017 yılında Abtira’yı kurmadan önce üniversitede araştırmacıydı ve en son kadın hakları konusunda çalışmalarını tamamladı. 2018’de İstanbul’daki Abtira mutfağımı Çeşme’ye taşıdı.
Anna yaşamını kendi hayali doğrultusunda dönüştürdüğü bir yere taşıdı. Bahçeye geri dönmek, temiz yaşamak, doğaya yakın olmak istedi ve toplumun dayattığı beklentilerin zincirini kırmak istedi.
''Her zaman cildi, doğal olarak içten dışa nasıl tedavi ettiğimizi yansıtan bir organ olarak gördüm. Cilt bedenimize, aklımıza, çevremize yakından bağlıdır. Bu bilinçle hareket ettiğimizde, cildimizin gerçekten çok az ihtiyacı var.''
Tüm bu niyetlerle çıktığı bu yolculukta uzun bir süredir içeride ve dışarıda özverili bir şekilde dürüstlük ve tevazu ile, sadelik yoluyla güzel bir cilde sahip olmak isteyen birçok bireyin ihtiyacını karşılıyor.
Kişiye özel cilt tavsiyeleri için onlarla iletişime geçebilirsiniz.

Yorumlar